30 Ekim 2008 Perşembe

Cumhuriyet coşkuyla kutlandı

Ilıca’da Cumhuriyet Bayramı, Ilıca Çok proğramlı Lisesi’nin Bahçesinde yapılan bir törenle kutlandı.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. Yıldönümü, Türkiye’mizin her köşesinde olduğu gibi Ilıca’da da, Ilıca Çok Proğramlı Lisesi’nin bahçesinde gerçekleştirilen görkemli ve anlamlı bir törenle kutlandı. Tören; Ilıca Belediye Başkanı Aslan Kaçmaz, Ilıca Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Başçavuş Atilla Bal, Ilıca Belediye Meclis Üyeleri Cuma Karalar ve Mümin İnce ve okul idarecilerinden oluşan protokolün alana gelerek protokol türübününde yerlerini alması ile saat 09:00’da başladı.
Saygı duruşu ve İsitklal Marşı’nın hep birlikte okunmasının ardından protokol üyeleri kürsüye gelerek halkın ve öğrencilerin bayramlarını kutladılar. Daha sonra kürsüden günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı ve öğrenciler tarafından en güzel cumhuriyet şiirleri okundu.

Halkın ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği törenin en dikkat çekici ve anlamlı bölümü ise; Yeniyapan İlköğretim Okulu edebiyet öğretmeni İbrahim Karalar tarafından kaleme alınan “babama telefon” adlı kısa oyunun sahnelenmesi oldu.
Bir şehit kızının, babasıyla hasret dolu telefon konuşmasını konu edinen oyun Yeniyapan İlköğretim Okulu öğrencileri Canan Gündeş ve Şule İnce tarfından sahnelendi. Öğrencilerin başarı ile oynadığı oyun sırasında protokol türübünde duygusal anlar yaşandı ve bazı vatandaşların göz yaşlarını tutamadığı gözlendi.
Ayakta alkışlanan oyunun ardından öğrencilerin geçit resmi yapması ile tören sona erdi.







İşte İbrahim Karalar tarafından yazılan ve tören sırasında sahnelenen oyun:

BABAMA TELEFON
Küçük kız okuldan eve dönmüştür, üzerinde okul kıyafeti vardır, annesine seslenir:
Kız - Anne ben geldim!
Anne - Hoş geldin yavrum. Günün nasıl geçti bakalım?
Kız - Çok güzeldi anneciğim. Son derste aile fertlerini ve aile sevgisini anlattı öğretmenimiz. Babama telefon edebilir miyim anne?
Anne - (Durgunlaşır, yüzünün rengi değişir ve titreyen bir sesle)Tamam ama uzatma emi!
Kız - Olur anne uzatmam.
Anne – Telefon yan odada olacak.(Kız telefonu almak için yan odaya geçtiğinde anne kendi kendine) Zavallı kızım benim üç ay oldu babası vatanı için şehit olalı. Bir türlü söyleyemedik babasının şehit olduğunu. Her defasında babasıyla konuştuğunu zannederek boş telefona konuşuyor.
Kız - (kız numarayı çevirir.)
Kız - Alo baba ben Neşe ne yapıyorsun? Nasılsın?
Kız - Babacığım bu ikinci gün biliyorsun bana kalsa her gün arayacağım ama doktor anneme 2 günde bir arasın demiş. Ne yapalım idare edeceğiz.
Kız - Biliyor musun baba dün babaannemle halam geldi. Babaannem bana “her zaman baban gibi kokuyorsun”diyor. Bunu söyleyip söyleyip ağlıyor.
Kız - Neden böyle yapıyor anlamadım sen çok mu kötü kokuyordun, yoksa kokun çok mu acı idi. Yoksa..??? Baba acaba benim bilmediğim bir şey mi var…
Kız - Ne zaman seni sorsam, ne zaman gelecek desem sen küçüksün anlamazsın diyorlar…
Kız - Baba dün okulda “Hatice - babamla konuştum” dedi. Hem de görüntülü konuşmuş onun babası da uzakta imiş. Hem de çok uzakta… Onların bilgisayarı var baba.
Kız - Acaba acaba bizim de bilgisayarımız olsa ben de seninle görüntülü konuşabilir miyim ki baba.
Kız -Ama ama galiba olmaz. Küçüğüm ama biliyorum.
Telefonda bu elimdeki telefonda bana
bir kere sadece sadece bir kere bir kerecik kızım kızım desen…