Termal kuyulardan alınan numuneleri inceleyen Kayseri İl Hıfzısıhha Kurulu suların temiz ve kullanılabilir olduğu yönünde rapor verdi.
Ilıca’da şimdilik her şey yolunda ve bir süre kapalı kalan kaplıcalar açık. Kaplıca tesislerini besleyen termal kuyulardan alınan su numuneleri incelettirilmek üzere götürüldüğü Kayseri İl Hıfzısıhha Kurulu’dan temiz raporu aldı. Temiz raporunun K.Maraş İl Sağlık Müdürlüğü’ne ulaşmasının ardından Ilıca’ya gelen yetkililer suları açarak kaplıca tesislerine verdi.
(Bilindiği üzere Ilıca’da bulunan özel bir tesis ve Ilıca Belediyesi arasında termal suların kullanılması konusunda anlaşmazlık yaşanıyordu. İl Özel İdaresi’nin izni ile kendine ait araziden su çıkaran özel tesis de termal su kullanıyordu. Suların yetersiz ve Kahramanmaraş İl genel Meclisi’nin izin kararının hukuka aykırı olduğunu iddia eden Ilıca Belediyesi olayı yargıya taşımış; Bölge Mahkemesi'de belediyeyi haklı bularak kararın hukuksuz olduğuna hükmetmişti. Yerel mahkemenin kararını yüksek mahkemeye götüren özel tesise bir red de Danışatay’dan gelmişti. Aynı kararı bu kez İl Özel İdaresi Danıştay’a taşımış; kararı inceleyen Danıştay, İl Özel İdaresi’nin baş vurusunu da reddetmişti.)
Bu karardan sonra (tesadüf müdür bilinmez) Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü asırlardır kullanılan kaplıca sularında koli basili tesbit edildiği gerekçesiyle kuyuları mühürledi. Bunun üzerine Ilıca Belediyesi Kayseri İl Hıfzısıhha Kurulu’ndan su testi istedi. Suları inceleyen kurul, koli basili mikrobunun çok düşük ve halk sağlığını tehdit edecek değerde olmadığı yönünde rapor verdi.
Yaklaşık 10 gün kapalı kalan kaplıca tesisleri bu rapordan sonra tekrar açılarak halkın kullanımına sunuldu.
Yaşanan su savaşının ayrıntısı şöyle:
2006 yılından bu tarafa, Kahramanmaraş İl Özel İdaresi, Ilıca Belediyesi ve özel bir tesis üçgeninde yaşanan su çekişmesi sürüyor.
Büyük çoğunluğu Ak Partili olan Kahramanmaraş İl Genel Meclisi, 2006 yılında Ilıca’da bulunan hatırı sayılır özel bir tesise “sıcak su çıkarma ve kullanma izni” verdi. Bu karar üzerine Ilıca ayağa kalktı. Kamuoyu, “sıcak su rezervlerinin yetersiz olduğu” gerekçesiyle İl Genel Meclisi’nin kararına büyük tepki gösterdi.
Fakat bütün bunlara rağmen özel tesis, elindeki meclis kararını kullanarak, kendine ait olan mülkiyetten sıcak suyu çıkardı ve kullanmaya başladı.
Bunun üzerine Ilıca Belediyesi olayı yargıya taşıdı.
Davaya bakan Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi belediyeyi haklı bularak özel tesisin suyunun kesilmesine hükmetti. (ESAS NO: 2009/768, KARAR NO: 2009 73) Özel tesis, bu kez de Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını bir üst mahkemeye; Danıştay’a taşıdı.
Danıştay da Ilıca Belediyesi’ni haklı bularak özel tesisin aleyhine karar verdi.
Fakat bu arada gerek Bölge İdare Mahkemesi’nin; gerekse Danıştay 8. Dairesi’nin aksi istikâmetteki açık kararlarına rağmen özel tesis suyu kullanmaya devam etti. Kahramanmaraş İl Özel İdaresi de, ne hikmetse “yargı kararlarına rağmen” suyu kesme gibi bir “yaptırım”da bulunmadı. Hatta bununla da yetinmeyen Özel İdare, Bölge Mahkemesi’nin kararını bu kez de kendisi Danıştay’a götürdü.
Davanın Danıştay aşaması devam ederken Özel İdare, özel tesisinki de dâhil olmak üzere bütün sular tek depoda topladı.
Bütün suları tek depoda toplayan özel idare, yine özel tesise su vermeye kalkışınca özel idare yetkilileri ile Ilıcalı bazı vatandaşlar arasında gerginlikler yaşandı. Hatta iş, mahkemeye intikal etti.
Ve bütün bunlar devam ederken Danıştay, İl Özel İdaresi’nin başvurusunu karara bağladı.
Danıştay 8. Dairesi, 28 Aralık 2010 günü verdiği kararda Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını doğru bularak, Kahramanmaraş İl Özel İdaresi’nin “kararın bozulması” yönündeki başvurusunu reddetti. (ESAS NO: 2009/10952 KARAR NO: 2010/6021)
Ilıca Halkının iddialarına göre, bütün bu süreçten sonra mahkemelerden umduğunu bulamayan ve özel tesisie su vermeye kararlı olan çevreler Ilıcalılar üzerinde baskı oluşturmak için bu kezde sağlık müdürlüğünü devreye soktu.
www.haberilica.com
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder