16 Eylül 2008 Salı

Bekir Doğan'dan Bir Cuma karalar Portresi

Gazeteci Bekir Doğan'dan bir Cuma Karalar portresi.
Kahramanmaraş'ın en eski ve önde gelen kalemlerinden ve aynı zamanda Kahramanmaraş Gazetesi Yazı işleri Müdürü Gazeteci yazar Bekir Doğan bu hafta kasabamızın seçkin siyasetçilerinden ve fikir önderlerinden Sayın Cuma Karalar'ı köşesine taşıdı. Bekir Doğan 16.09.2008 tarihli "Her Zaman Yiğit Çikmaz Çıkanın kıymetini bilmek gerek" başlığını verdiği yazısında Cuma Karalar'ın Ilıca için bir şans olduğunu ve her zaman fikri sorulması gereken bir kişi olduğuınu kaydetti.
İşte Bekir Doğan'ın söz konusu yazısı:
Zeytin – Süleymanlı - Ilıcası denildiği zaman 1982 yıllarda tanıştığım Merhum , Güzel İnsan Ali Kaçamaz vardı, Gürsesli , horalı sözleri ile hoş sohbet , sofrası açık ekmeği yenen bir insandı. Aklımıza ilk gelen ve basın dostu biri idi ..
2004 yılında Mağlum Kültür rampasında elim trafik kazası sonucu kaybettik , Allah rahmet eylesin diyorum. ..mekanı cennet olsun..
Bu dönemde , Hayata mısır satarak atılan biri daha vardı ki , sanki Ilıca"nın babası olacağı küçük yaşta belli derler ya işte öyle biriydi..
Gençti, belki fakirdi, ama ailesinden büyüklerinden öyle terbiye almışdı ki dillere destan : Bu dönemde bir gün evine bir misafir gelir, evinde tek bir horozu var onu keser , bulgur pilavının üzerine koyar , elinde ekmek yer gibi yapar ama yemez, misafirlerine yemek yetsin diye , eğer artarsa ev halkı ile kendisi yiyecektir…
Mısır satar, Dondurma satar, Bakkallık yapar, başkalarının yanında tezgahtarlık yapar, genç yaşta çalışır, hayatın cilveleri ile tanışır, ama o asildir.. sonunda Allah nasip eder kendi iş yerini açar , yıllar geçer saçları ağarır, kayın baba olur ama adı da Cuma Karalar olur..
Cuma Karalar: Ilıca denildiği zaman basın mensupları, Kasaba Belediye başkanları, Siyasiler, Kahramanmaraş değil, Bölge illerinden ılıcaya gelenlerin yakından tanıdığı bir isim Cuma Karalar..
Bir gün bir gurup gazeteci arkadaşımızla birlikte Ilıca"ya vardık, Cuma Karalar"ın İhlas Fırını bizim birinci adres , yemek yaptırmış tam üzerine vardık, fırından tava çıkmış ayran yapılıyor belikli personel ile oturup yiyecek, biz yemek yaptıracağız dedikse de olmaz siz bunu yiyeceksiniz personel yeniden yaptırım diyerek tavayı bize ikram etti.. Elinde ekmek vardı bizimle beraber sofraya oturdu, dikkatimi çekti elindeki ekmek aynı duruyordu, yer gibi yapıyordu ama yemiyordu.. bizim diğer gazeteciler gidince sordum, Cuma bey , yemek yemediğiniz, ama yer gibi yaptığınızı gördüm diye..
Cuma Karalar,” Bizim büyüklerimiz bize böyle terbiye verdi, bizde önce misafir yiyecek doyacak biz sonra yemek yiyeceğiz..”
“(Ve garibanlık dönemindeki tavuk hikayesini anlattı. Unutamadığı olay aslında o olayın Kahramanı var , çok hoş bir hikaye ama bu yazıda yeri değil..)
Yiğit adam, sofrası açık adam, Ilıca"ya yolu düşen basın mensupları Cuma Karaları ziyaret etmeden gelmez, o candan bir dosttur.
Ilıca da Belediye Başkanlığı yaptı, o dönemde güzel işlerede imza attı, Su deposu, Yukarı mahallelere asfalt yol, Derenin üzerinin kapatılması, Çevre yolu açılması gibi sayısız işlere imza attı.
Cuma Karalar : konusu aslında bir makalelik bir konu değil bir kitap yazılacak kadar geniş bir konu , ancak bugün yiğit insan, dost insan Cuma Karaların aklımıza gelen bir iki özelliğini sizlerle paylaşmak istedim..
Ilıca da örnek Bahçe kurarak kasabaya ayrı bir ufuk vermeye çalışan, Somun, pide ekmeği fırını, pansiyonları ile kasaba da insanlara hizmet veren Cuma Karalar,” Kırlaşan beyaz saçları ile aslında bir bilge insan, ancak bunu görüp tecrübesinden sonuna kadar yararlanmak gerek, bunu göre bilen var sa..
Ulu ve Bilge İnsan Cuma Karalar: Derin bilgilerinden kasaba halkının , çevrenin yararlanması gerekiyor.. Çünkü Cuma Karalar gibi insan her zaman yetişmiyor , her zaman çıkmıyor , çıktığı zaman da hakkını verip bilgisinden yararlanmak gerektiğine inanıyorum..
Babanın gözünde oğlu 60 da yaşasa o hala çocuk, onu çağırırken “ Oğlum gel buraya “ der oysa oğlu torun sahibi olmuştur ama baba için o halen çocuktur…
Bizde bir söz var: Ev danasından tosun olmaz !.. niye o halen küçük bir danacaktır.. onun büyüdüğünü göremeyiz..
Bu sebeple bizim bu yazdığımızı okuyan Ilıca"lı Cuma Karaları çok abartmıştır diyeceklerdir. Ancak yukarıdaki örnekleri düşünürlerse öyle olmadığını göreceklerdir.
Cuma Karalar, yiğit insan, sofrası açık, gönlü geniş insan, engin devlet tecrübesine sahip olan bir insan, gelenek, görenekleri bilen bir insan , Her zaman bir Cuma Karalar çıkmaz, elinizde var ise Ilıcalılar kıymetini iyi bilin Ilıca"nın danışmanı yapan her konuyu Cuma Karalar beye sorun zarar etmesiniz..
Bir işi yaparken , Cuma Karalar"a sorsanız ne kayıbınız olur, asıl ayıp sormamaktır, asıl küçüklük sormamaktır, Büyük insanlar hep sorarlar, Büyük iş adamlarının kapıcısına çaycısına bile bu işi nasıl yapalım diye sorduğunu görüyoruz.. Sormamak ayıp, sormak değil, kendini büyük görüp başkasını küçük görmek ayıp.. bunun için Ilıcalılar her konuyu Cuma Karalara sorun diyorum..
Söyledik ya: Cuma Karaları anlatmak için bir kitap yazmak gerektiğini kısa yazımızda bu kadar diyor , bugünlük de bu kadar saygılarımla..